İş Davalarında Arabuluculuğa Genel Bir Bakış

2017 yılında yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununda bireysel veya toplu iş sözleşmelerinde işçi ve işveren alacağına ve tazminat (kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti) ile işe iade için açılan iş davalarında arabuluculuk bir dava şartı olarak ifade edilmiştir. Bu nedenle belirli iş davalarında arabuluculuğa başvurmak zorunlu hale gelmiştir. Mahkemede dava açılmadan önce dava şartı olan arabuluculuğa başvurulmamış olması halinde dava şartı yokluğu nedeniyle dava usulden reddedilecektir. 7036 sayılı kanunun 3. Maddesinin 3. Fıkrasında belirtildiği üzere iş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında arabuluculuğa gidilmesi zorunlu değildir ancak ihtiyarı arabuluculuğa başvurulması önünde engel bulunmamaktadır.

Arabuluculuk başvurusu yapıldıktan ve arabulucunun görevlendirilmesinden sonra arabuluculuk görüşmeleri üç hafta sürecektir. 3 haftalık süre ancak zorunlu bir halin söz konusu olması halinde arabulucu tarafından 1 hafta uzatılabilecektir. (7036 sayılı kanunu m.3/10)

Arabulucu ile taraflar görüşmek ve müzakerede bulunmak amacıyla bir araya gelmektedir. Bu sayede taraflar birbirlerini daha iyi anlayabilecek ve tarafların iletişim süreci daha sağlıklı ilerleyebilecektir. Aynı zamanda arabulucu tarafından uygulanan sistematik teknikler aracılığı ile tarafların uyuşmazlığa ilişkin çözüm bulamadığı konulara çözüm bulunabilecektir.

Arabulucu tarafından toplantıya davet edilen taraflardan birinin mazeret göstermeden ilk toplantıya katılmaması ile arabuluculuk faaliyet sona erer ise toplantıya katılmayan taraf dava sürecinde kısmen veya tamamen haklı çıksa dahi yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulacaktır. (7036 sayılı kanunu m.3/12) Bu nedenle ilk toplantıya katılmak önem arz etmektedir.

İşçi alacaklarına ilişkin zamanaşımı süresi 5 yıl (İş Kanunu m. 32/8) olmakla birlikte İş Kanunu m. 20 uyarınca işe iade davalarında, iş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildirimini tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle arabulucuya başvurması zorunludur.

İşçinin rekabet yasağına ilişkin davalarda ise ikili bir ayrım söz konusudur. İşçi iş akdi devam ederken mevcut olan rekabet yasağı iş hukuku kapsamında değerlendirilmekte olup, iş hukukunda dava şartı olan zorunlu arabuluculuğa tabi olacaktır. İş akdinin sona ermesinden sonra ise rekabet yasağı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2012/9-854 E. 2013/292 K. Sayılı kararı uyarınca ticari dava niteliği taşımakta olup, ticari davalarda arabuluculuk kapsamında olacaktır.

İş davalarında arabuluculuğun dava şartı olması ve zorunlu arabuluculuk olarak ifade edilmesine karşılık arabuluculuk sürecinde uzlaşmaya varılması zorunlu değildir. Aynı zamanda taraflar istedikleri an arabuluculuk sürecine son verebileceklerdir.

Zorunlu arabuluculukta tarafların arabuluculuğa başvurması zorunlu olsa da uzlaşma sürecine devam etmek ve uzlaşmak konusunda herhangi bir mecburiyetleri bulunmamaktadır.

Arabulucuk faaliyetinin sona erme şekilleri İş Mahkemesi Kanunu madde 3/11 de düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre süreç, taraflara ulaşılamaması, tarafların katılmamasından dolayı görüşmenin yapılamaması veya görüşmeye yapılmasına karşın anlaşmaya varılması ya da varılamaması halinde sona erecektir.

Arabuluculuk görüşmelerinin tarafların anlaşmasıyla son bulması halinde 6325 sayılı kanun m.18/5 uyarınca tarafların anlaştıkları hususlar hakkında dava açması mümkün olmayacaktır. Tarafların anlaşılan hususlarda dava açması halinde dava kesin hükümle reddedilecektir.

Adalete erişim noktasında mahkeme yargısına yardımcı bir çözüm olan arabulucuk ile uyuşmazlıklar alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri ve barışçıl yollarla çözülebilmektedir. Arabulucuk ile, mahkemede uzun sürede çözülebilecek uyuşmazlıklar, iki tarafında menfaatine olacak şekilde çözüme ulaştırılabilmektedir.